Korkular Üzerine…
Korku, insanın hem bilinene hem de bilinmeyene yönelik gösterdiği en doğal tepkidir. Küçük çocukların zaman zaman ebeveynler için anlaması güç korkuları olduğu gözlemlenebilir. “Bir şey olmadığını söylüyorum ancak hala korkuyor.” gibi açıklamalar, ebeveynlerin sık sık çocuklarının korkularını yatıştıramadıkları zaman çevrelerindeki insanlara söyledikleri cümlelerden biridir. Ancak yetişkinlerin de korkuları vardır ve bu korkular açıklamalar ile çözülemeyecek durumda olabilir.
Korkular doğumdan itibaren gözlemlenebilmektedir. Yenidoğanın duyduğu yüksek sese sıçrama, ani hareketlere kolayca irkilme bunlara örnek olarak gösterilebilir. Yaş ilerledikçe bakım verenden ayrılma korkusu gelişir. Bu korkular okul öncesi dönemde hafiflese de, zamanla farklı korku nesneleri karşımıza çıkabilir.
2 ve 8 arasında olan çoğu çocuğun, nedeni ne olursa olsun bazı korkuları vardır. Korkular çocukların hayal gücüne, mizacına, yaşam koşullarına ve deneyimlerine bağlı olarak şekillenir. Karanlık, hayal ürünü yaratıklar ve doktorlar ise çocuklarda yaygın olarak görülen korkulardan bazılarıdır.
Mantıklı açıklamalar, akıl yürütmeler korkuyu ortadan kaldırmazlar. Çünkü korkular mantıklı değildir. Erken çocukluk dönemi korkuları genellikle bütün mantıksızlıklarına ve yoğunluklarına rağmen genellikle gelişimin normal bir parçası olarak değerlendirilmektedir.
İfade Edilen Korkuya Karşı Ebeveynin Tutumu Nasıl Olmalı
Çocuğun ifade ettiği korkuyu küçümsemek, alay etmek, çocuk için kaba ve zarar verici bir tutumdur. Alay, korkuların kaybolmasına yardımcı olmaz, aksine çocuğun uğraşması gerek daha acı verici duygular yaratır, karşındaki kişiye duyduğu güveni sarsar. Korkularıyla alay edilen bir çocuğun korkuları azalmayacak aksine, ilerideki korkularını kabul etme olasılığını düşürecek ve ifade etmekten kaçınmasına neden olacaktır.
Anne ve babaların sık yaptıkları bir başka hata da çocuğu korktuğunu nesne veya olaydan korumaktır. Bu yaklaşım sevecen görünse de, çocuğun korkularını yenmesine yardımcı olmamaktadır. Unutulmamalıdır ki çocukların fiziksel sağlıklarına zarar verebilecek, gerçek tehditlerden korunmaları gerekmektedir, hayal ürünü tehlikelerden korunmalarına gerek yoktur. Bu davranış biçimi çocuğun korkularını yenmeye yardımcı olmak yerine, korkularının yoğunluğunun artmasına neden olabilir. Tam tersi bir durumda çocuklarının korkuları ile yüzleşmeye zorlayan tutumdur. Çocukların dayanıklı, cesur olması beklenir ve korkuları hoş karşılanmaz. Çocuğun istemeyerek maruz kaldığı bu deneyimler ise çocuklarda öfkeye neden olabilir.
Çocukların korkularını yenmesine yardımcı olmak için ilk basamak korkuyu kabullenmek olmalıdır. Söylemleriniz çocuğunuzun nasıl hissettiğini anladığınız ve korkusunu yenmesine yardım edeceğiniz yönünde olmalıdır. Örneğin denize girmekten korkan bir çocuğa, “Denizden korkmanı anlıyorum, korkmak hiç eğlenceli değil, değil mi? Belki bu korkunu yenmenin bir yolunu bulabiliriz.” diyerek çocuğun nasıl hissettiğini anladığınızı belli edebilir, korkusunu yenmesine yardımcı olacağınız mesajını verebilirsiniz.
Çocuğa doğru bilgi vermek çok önemlidir. Yeni keşfedilmeye başlayan dünyada bilinmeyen birçok şey vardı ve bu bilinmeyenler çocukta korku yaratabilir. Doğru bilgiler edinildikçe korkuların çoğu tümüyle yok olacaktır.
Çocuklar korkularını yenebilmek için aktif bir çaba içerisindedirler. Bunu oyun oynayarak ve gülerek yaparlar. Çocuklar oynarken kahkaha atıyorlarsa, muhtemelen bir korku öğesini yenmeye çalışıyorlar demektir. Eğer çocuk, korkuları ile başa çıkmak için gülmelerini sağlayacak bir oyun bulmakta zorlanıyorsa, aileler bu konuda çocuğa destek olabilirler. Bu oyun biçiminin iyileştirici olabilmesi için çocuğun kendini güvende hissetmesi önemlidir ancak kısmen de olsa korku öğesine maruz kalması gerekir. Dikkat hem kendisine sıkıntı veren şeyde hem de o andaki yaşadığı güvenlik hissinde olmalıdır. Karanlıktan korkan bir çocuk için evde az ışıkla oynanan saklambaç, bu amaca hizmet eder.
Resimler çocuğun korkuları ile yüzleşmesini sağlar. Hayal ürünü olan nesne, kağıda aktarıldıktan sonra artık somuttur, üzerinde çalışılması daha kolaydır. Resmi çizilen korku figürünün adı, daha komik bir hale nasıl gelebileceğine yönelik sorulacak sorular, çocuğun korkularını yenmesine destek olacaktır.
Korkularla başa çıkmanın bir diğer yolu ise masallardır. Çocuğun bir masalı tekrar tekrar okutmasının nedeni, o masalda kendinden bir parça görmesidir. Tekrar tekrar okunan masal ile çocuk hayalindeki resmi tam olarak oturtacak ve kendini güvende hissedecektir.
Kaynakça: